Ormanlar dünyamızın akciğeri olmakla birlikte iklim sisteminde de bir tür tampon görevini görürler.
Dünya genelindeki üç milyar ağaç CO2 soğurarak, atmosferdeki CO2 oranının düşmesini sağlıyor.
Fakat ne var ki, orman yangınları, rant uğruna orman katliamı gibi sebepler yüzünden ormanlar
küçülüyor, dolayısıyla da daha az CO2 soğurmaya başlıyorlar. Oysa ormanların korunması aynı
zamanda iklimin korunması anlamına da geliyor. 21 Mart Dünya Ormancılık Günü, dünyanın en
önemli yenilenebilir doğal varlıklarından biri olan ormanlara gerekli önemi vermek, ormanların
taşıdığı özellikleri tanıtmak, ormancılık faaliyetlerini halka duyurmak, çevre sorunlarını ve erozyonun
önemini vurgulamak, ağaçlandırmayı teşvik etmek ve sosyo-ekonomik değerinin bilinmesi amacıyla
Birleşmiş Milletler Tarım ve Gıda Örgütü (FAO)’nun, 21 Mart 1971 tarihinde, 21 Mart gününü
“Dünya Ormancılık Günü” olarak ilan etmesi sonrasında, 21 Mart‘ı içerisine alan hafta da “Orman
Haftası” olarak kutlanmaktadır.
Son dönemlerdeki “torba yasa”larla “yaz-boz tahtasına” dönüştürülen hukuksal düzenlemelerle
ana düzenleme olan 6831 sayılı Orman Kanunu, çıkarıldığı 1956 yılından bugüne kadar çok sayıda
değişikliğe uğradı. Her değişiklik, Anayasanın 44,169 ve 170. maddelerine karşın ormanlarımızı,
orman köylülerimizi ve orman topraklarımızı koruma adına değil, aksine madencilik, turizm, enerji
yatırımlarına ve yasa dışı kentleşme süreçlerine dayanak oluşturmuştur. Tek tek ağaç dikmenin çözüm
olmadığını görerek, ekosistem bütünü bozularak yapılan orman talanı, toplumsal hukuk mücadelesine
karşın maalesef devam etmektedir. Resmi verilere göre, Türkiye`nin ağaçla kaplı alanındaki kayıp
35.700 hektarla 2001’den bu yana en yüksek noktaya ulaşmış, 2001-2018 yılları arasında ülkemiz
ağaçla kaplı alanının % 4,1`ini kaybetmiştir. Önemli olan, rakamlar üzerinden haklılık yarışına
girmeden, koşulsuz olarak ekosistemi ile birlikte ormanlarımızı korumak olmalıdır. Dünyanın akciğeri
ormanlarımızın sınıfsal veya bireysel çıkar uğruna vahşice yok edilmediği, ülkemiz ormanlarının
sermayenin çıkarları için katledilmediği, 2/B uygulamalarına son verildiği, 2/A uygulamalarının
orman köylüsünün gerçek gereksinimlerine hizmet ettiği, bazı meslek odası ve sendikaların çıkar
hesaplarıyla yanlışlara ve orman talanına karşı susmadığı, bilimsel esaslara dayalı halk yararına
kamucu ormancılık politikalarının uygulandığı bir gelecek umuduyla; bugün “Dünya Ormancılık
Günü”nü ülkemizde ve ilimizde buruk kutluyoruz. Gelecek nesillerimize temiz bir çevre ve
yaşanabilir bir dünya bırakmanın yolu, su kaynaklarımızı korumanın yolu, toprak erozyonunu
önlemenin yolu, temiz hava solumamızın yolu; sessizce çığlık atan ormanlarımızın sesini duymak,
ormanlarımızı korumak, geliştirmek ve orman alanlarımızı genişletmekten geçmektedir. Ziraat
Mühendisleri Odası Mersin Şubesi olarak kentimizde yapılacak her türlü Orman ve Tarım alanlarının
rant uğruna yok edilmesine sessiz kalmayacağımızı bildirmek isteriz. Dünyanın ateşini ancak
ormanlar söndürebilir diyor saygılarımızı sunuyoruz.
Necmi Birim
ZMO Şube Bşk.